“Ponzi dolandırıcılığı”, adını 1920’lerde ABD’li dolandırıcı Charles Ponzi’den alan bir tür dolandırıcılık şemasını tanımlar. Bu dolandırıcılık türünde, mevcut yatırımcılardan toplanan paralar, yeni yatırımcıları çekmek ve önceki yatırımcılara kar sağlamak için kullanılır. Temelde, mevcut yatırımcılara vaat edilen getiriler, yeni yatırımcıların katılımıyla finanse edilir ve bu döngü devam ettikçe dolandırıcılar kâr elde eder. Ancak, bu sistem sürdürülebilir değildir ve genellikle bir noktada çöker, çünkü yeterli yeni yatırımcı geliri sağlanamaz.
Ponzi dolandırıcılığı genellikle şu temel adımlarla gerçekleşir:
- Yatırım Vaadi: Dolandırıcılar, yatırımcılara genellikle yüksek ve garantili getiriler vaat ederler. Bu getiriler genellikle diğer yatırım fırsatlarına kıyasla oldukça caziptir.
- Mevcut Yatırımcıların Kazançları: Dolandırıcılar, mevcut yatırımcılara vaat ettikleri getirileri ödemek için yeni yatırımcıların katılımından elde edilen parayı kullanırlar. Bu, sistemde bir süre için dengeli bir görüntü sağlar.
- Yeni Yatırımcı Çekme: Dolandırıcılar, daha fazla getiri vaadiyle yeni yatırımcıları çekmeye çalışırlar. Bu, sistemdeki likiditeyi artırmak ve dolandırıcıların önceki yatırımcılara ödeme yapmaya devam etmelerini sağlamak için önemlidir.
- Çöküş: Ancak, zamanla yeni yatırımcılar artık yeterli getiri sağlayamazlar ve dolandırıcılar sistemi sürdüremez hale gelir. Bu noktada, dolandırıcılık ortaya çıkar ve genellikle dolandırıcılar kaçmaya veya yargılanmaya çalışırlar.
Ponzi dolandırıcılığı, yatırımcıları aldatmak için hızlı zenginlik vaadiyle yapılan dolandırıcılık türlerinden biridir. Ancak, bu tür dolandırıcılıklar genellikle sürdürülebilir değildir ve genellikle yatırımcıların büyük miktarda paralarını kaybetmelerine neden olur.
Dolandırıcılar, Ponzi şemalarını gizlemek için genellikle yatırımcılara yüksek getiri sağlayan hayali yatırım fırsatlarına odaklanırlar ve bu yatırımların gerçek olmadığını saklarlar. Bu nedenle, yatırımcılar herhangi bir yatırımdan önce dikkatli olmalı, tekliflerin gerçekçiliğini dikkatlice değerlendirmeli ve herhangi bir şüpheli durumda uzmanlardan veya regülatörlerden tavsiye almalıdır.